T.C. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Şengen Vizesi ve Gümrük Birliği Hakkında Bilgi Verdi…
T.C. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Şengen Vizesi ve Gümrük Birliği Hakkında Bilgi Verdi…
T.C. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şengen vizesine ilişkin soruyu yanıtlarken geçmiş senelerde Türkiye’den ve dünyadan Şengen vizesine yönelik başvuru ve ret oranların hakkında bilgiler paylaştı.
Bakan Fidan, “2014’te Türkiye başvurularına yapılan ortalama ret yüzde 4,4. Bütün Şengen başvurularına yapılan ret yüzde 5,1. 2015’te yüzde 3,9 Türkiye’ye, dünyaya yüzde 6,2. 2016’da Türkiye’ye yüzde 4,4, dünyaya yüzde 6,9. 2019’da bütün dünyaya yüzde 9,7, bize yüzde 9,9. 2020’de bize yüzde 12,7, dünyaya yüzde 13,6. 2021’de Türkiye’ye yüzde 16,9, dünyaya yüzde 13,4; pandeminin olduğu dönem. 2022’de bize yüzde 15,7, bütün dünyaya yüzde 17,9. Geçen yıl yüzde 16,1 bize ret oranı, bütün dünyaya yüzde 16. Bu senenin rakamı yok, çıkacak.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’den geçmiş yıllarda Şengen vize başvurusunda bulunan kişi sayısını da paylaşan Fidan, “2019’da 906 bin vatandaşımız başvuruda bulunuyor. 2021’de pandemi var, 271 bine düşüyor. 2022’de 770 bin. 2023’te 1 milyon 55 bin kişi. 2024’te bunun daha fazla olacağını düşünüyoruz. Vize başvurumuz yüzde 36 artmasına karşın, ret oranı binde 4 oranında artmıştır. Başvuru 278 bin 476 kişi, ret 48 bin 638 kişi artmış.” diye konuştu.
Hakan Fidan, Şengen vizesinin değerlendirilmesi süresinin uzamasının iki nedeni bulunduğunu belirterek bunları, personel yetersizliği ile “Batı ülkelerinde özellikle göçmenlere yönelik gelişen politik tavır ve seçimlerde iç siyasetin inanılmaz derecede etkili oluşu” şeklinde sıraladı.
Yurt dışına gitmek ve öğrenim görmek isteyen vatandaşların sayısının arttığını da vurgulayan Fidan, bu sorunun kökten çözülmesi için “vize serbestisi anlaşmasının” hayata geçmesinin önemli olduğunu söyledi.
—–GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN GÜNCELLENMESİ
Dışişleri Bakanı Fidan, Avrupa Birliği (AB) ile görüştükleri iki önemli başlığın vize serbestisi ve Gümrük Birliğinin güncellenmesi olduğunu belirterek, AB’ye üyelik perspektifiyle ilgili resmi politikanın sürdüğünü söyledi. Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AB üyeliğinin stratejik hedef olmaya devam ettiğine ilişkin söylemlerini de anımsattı.
AB ile müzakerelerde “başmüzakereci” rolünü, Dışişleri Bakanı olarak kendisinin üstlendiğini dile getiren Fidan, Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı ve ilgili genel müdürlüklerle eş güdüm halinde müzakereleri sürdürdüklerini anlattı.
Fidan, AB’nin, Türkiye’nin üyeliğine yönelik siyasi duruşunun değişmediğini ifade ederek AB’nin dış politika ve dış jeopolitik durumu, iç siyasetin gündemine taşıdığını kaydetti. Fidan, “Avrupa’nın kendi yaşadığı siyasal travmaların bir kısmında bu türden büyük sorulara veremedikleri cevaplar da rol oynuyor. Onu görmek gerekiyor. Sürekli yanılsama içinde oldukları bir alan var.” değerlendirmesinde bulundu.
Fidan, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) sistemi içerisinde bulunmadığını ve vatandaşların biyometrik bilgilerinin karşılıklı paylaşılmadığını vurgulayarak, “AB topraklarına ilk girecek olan şahıs bu verileri bunlara veriyor. AB kurumsallaştıkça daha fazla bürokratikleşiyor ve daha fazla veriye ihtiyaç duyuyor.” diye konuştu.
Bazı Avrupa ülkelerindeki yetkililerin, Türk yatırımcılardan memnun olduğunu ve bu kişilerin bölgedeki çalışmalarını artırmasını istediğini aktaran Fidan, AB ülkelerinin ortak kullandığı Şengen sistemi nedeniyle engellerle karşılaşıldığını söyledi.
Fidan, Türkiye’nin BRICS’e katılıp katılmayacağı konusundaki tartışmalara değinerek, “BRICS, kurumsal bir başvuru ve kabul mekanizması olan bir yer değil. Öyle bir kurumsallaşması yok. Üyeler bir araya geliyorlar, birilerini davet ediyorlar. Ama sizin de bir şekilde ilginizi ifade etmeniz gerekiyor. Biz ilgimizi ifade ettiğimizi söyledik.” açıklamalarında bulundu.
AB’nin kurumsallaşması, derinleşmesi, birliği ve işleyişinin, BRICS’te bulunmadığını anlatan Fidan, “Bunun burada olması mümkün olacak mı? Zor. Ama burada bir dünya oluşuyor, bir tartışma var. Alternatif ekonomik düzenler aranıyor.” görüşünü paylaştı.