Brüksel’de Savcı Julien Moinil Uyuşturucu Şiddeti ve Adalet Sistemindeki Sorunlar Hakkında Çarpıcı Açıklamalar Yaptı…

Brüksel Başsavcısı Julien Moinil, Brüksel Parlamentosu’nda yaptığı etkileyici konuşmada, kentteki uyuşturucu şiddeti ve adalet sistemindeki ciddi sorunlara dikkat çekti. Moinil, özellikle son dönemde artan silahlı saldırılar ve uyuşturucu ticaretiyle mücadelede yaşanan zorlukları “felaket” olarak nitelendirdi.

—–Silahlı Saldırılar ve Kapasite Yetersizliği

Moinil, Cumartesi akşamı Anderlecht’teki Clemenceau metro istasyonunda meydana gelen ölümcül silahlı saldırıyı örnek gösterdi. Saldırının ardından başlatılan soruşturmanın, federal adli polisin kapasite yetersizliği nedeniyle yürütülemediğini belirten Moinil, “Savaş silahlarının kullanıldığı bir ortamda, sınırlı kaynaklara sahip yerel polis bölgesi soruşturmayı yürütmek zorunda kalıyor” dedi. Bu durumun, terörle mücadele birimlerinin bile devreye girmesini düşündürtecek kadar ciddi olduğunu vurguladı.

—–Polis Çalışmaları ve Tutuklamalar

Brüksel polisinin Ocak ayından bu yana yürüttüğü operasyonlarda 1.347 şüpheli gözaltına alındı. Bunların 310’u uyuşturucu satıcısı şüphelisi olurken, 93’ü derhal tutuklandı. Gözaltına alınanlar arasında 36 çocuk da bulunuyor ve 17’si kurumlara yerleştirildi. Ancak Moinil, bu başarılara rağmen, cezaevlerindeki kapasite yetersizliği nedeniyle tutukluların yerde yatmak zorunda kaldığını ve bazılarının başka cezaevlerine nakledildiğini belirtti.

—–Adalet Sistemindeki Sorunlar

Moinil, cezaevlerindeki aşırı kalabalık ve cezaların uygulanmasındaki tutarsızlıklara da değindi. Özellikle küçük suçlardan hüküm giymiş belgesiz kişilerin, kalıcı adresleri olmadığı için erken tahliye hakkı elde edemediklerini ve cezalarının tamamını çekmek zorunda kaldıklarını söyledi. Buna karşılık, büyük uyuşturucu satıcılarının cezalarının sadece üçte birini çektikten sonra serbest bırakıldığını ifade etti. Moinil, bu durumun adalet sistemindeki çarpıklığı gözler önüne serdiğini vurguladı.

—–Uyuşturucuyla Mücadelede Bütünsel Yaklaşım

Ulusal Uyuşturucu Komiseri Ine Van Wymersch ise uyuşturucu suçlarıyla mücadeleyi bir buzdağına benzetti. Görünürdeki kısmın silahlı saldırılar ve uyuşturucu satışları olduğunu, ancak buzdağının altında yoksulluk, barınma, ruh sağlığı, göç, yolsuzluk ve kara para aklama gibi daha derin sorunların yattığını belirtti. Wymersch, bu sorunların çözümü için sadece polis ve yargıya değil, yoksulluğun azaltılması, eğitim ve sağlıklı bir yerel ekonomi gibi alanlara da yatırım yapılması gerektiğini vurguladı.

—–“Uyanma Zamanı Geldi”

Moinil, konuşmasını “İyimserim ama uyanma zamanı geldi” sözleriyle tamamladı. Brüksel halkının silahlı çatışmalara uyanmaktan bıktığını ve daha güvenli bir kent hak ettiklerini belirterek, yetkilileri harekete geçmeye çağırdı. Moinil, “Belçika vatandaşları, Hollandaca ve Fransızca konuşan Brüksel sakinleri bunu hak etmiyor” diyerek sözlerini noktaladı.

Brüksel’deki uyuşturucu şiddeti ve adalet sistemindeki sorunlar, yetkililerin acil ve kapsamlı bir eylem planına ihtiyaç duyduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Moinil’in uyarıları, kentin geleceği için bir çağrı niteliği taşıyor.

Memleketimde.Net Gurbetçi Portali