Memleketimde Net Gurbetçinin Yeri Memleketimde.Net Gurbetçi Portali
Memleketimde Net Gurbetçinin Yeri Memleketimde.Net Gurbetçi Portali

Belçika’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü “İlham Veren Kadınların Hikayeleri” Etkinliği Coşkuyla Kutlandı…

Belçika’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü “İlham Veren Kadınların Hikayeleri” Etkinliği Coşkuyla Kutlandı…
11.03.2025 08:05 | Son Güncellenme: 11.03.2025 09:14
A+
A-

Belçika’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü “İlham Veren Kadınların Hikayeleri” Etkinliği Coşkuyla Kutlandı…

Lokeren’de anlamlı bir buluşma

Belçika’nın Lokeren şehrinde, geçtiğimiz pazar günü, saat 16.00’da Sakarya Camii salonunda gerçekleştirilen “İlham Veren Kadınların Hikayeleri” paneli, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında büyük ilgi gördü. UID Belçika, Lokeren Sakarya Camii Kadın Kolları ve Anvers Başkonsolosluğu iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, başarılarıyla ilham kaynağı olan kadınlar, hayat hikayelerini paylaşarak salonu dolduran katılımcılara unutulmaz bir gün yaşattılar.

gazeteturk

—– Kadınların Başarı Hikayeleri Dinlendi

Etkinliğin açılış konuşmasını Keziban Karatoprak yaptı. Dünya Kadınlar Günü’nün anlam ve önemine değindi. Panelin moderatörlüğünü ise Elif Özel üstlendi. Belçika’da farklı alanlarda başarıya ulaşmış kadınlar, kendi hikayelerini anlatarak katılımcılara ilham verdi.

sarıgold

gazeteturk

İki bölümden oluşan panelin ilk kısmında, farklı alanlarda başarıya ulaşmış dört kadın yer aldı.

—-Azim ve kararlılıkla gelen başarı “Başaracağım Allah’ın İzniyle”

İlk konuşmacı, İslam Din Dersi, Flamanca ve Bilgisayar Öğretmeni Sevda Demir’di. Kendi başarı hikayesini anlatırken, salondaki herkesin dikkatini çeken bir anekdot paylaştı:

“Liseyi bitirdiğimde öğretmenlerim bana ‘Sevda, sen ancak bir markette çalışırsın’ dediler. Gerçekten de markette çalışmaya başladım. Ancak bir gün kendime ‘Sevda, senin burada ne işin var?’ diye sordum. İşte bu soru hayatımı değiştirdi. Eğitimime devam etmeye karar verdim ve Brüksel’de yüksekokul okuyarak öğretmen oldum.”

gazeteturk

“Azim ve Hırsla Başarıya Ulaştım”

Demir, öğrencilik yıllarında kendisini motive eden bir detayın hayatında büyük bir yer kapladığını da sözlerine ekledi:

“Bir pano hazırlamıştım, üzerinde ‘Başaracağım, Allah’ın izniyle’ yazıyordu. Her sabah ona bakıp besmelemi çekerek yola koyuluyordum. Bugün 20 yıldır öğretmenlik yapıyorum ve görevimi ilk günkü heyecanla sürdürüyorum.”

gazeteturk

Başarı hikayesinin ardından Anvers Başkonsolosu İsmail Sefa Eryüce’nin, “Sizi farklı kılan bir yönünüz de kadın futbolu oynamanız, bundan da bahseder misiniz?” sorusu üzerine Sevda Demir, sporla olan bağını anlattı. Kadın futbolu konusunda yaşadığı ön yargıları kırarak kendini kanıtladığını ve “Kadınlar için hiçbir şeyin engel olamayacağını” vurguladı.

—–Sanatın ve edebiyatın ışığında bir kadın: Nergiz Şahin

Şair, yazar ve ressam Nergiz Şahin, kendi hikayesini detaylı bir şekilde anlatmak yerine, salondaki kadınlara bir şiir armağan etmeyi tercih etti. “Ben Bilirim” isimli şiirini seslendirirken, kadınların mücadelesini ve hayata karşı duruşlarını vurgulayan dizeleriyle büyük alkış aldı.

gazeteturk

“Kadınlar mücadele eder, vazgeçmeyenler yol alır. Ben de her zaman mücadele eden ve hayata pozitif bakan biri oldum.” sözleriyle etkinliğe duygusal bir hava kattı.

—–Zorluklar karşısında pes etmeyen bir kadın: Özge Soytok Bodur

Belçika’nın Lokeren kentinde düzenlenen “İlham Veren Kadınların Hikayeleri” etkinliğinde, diyetisyen ve yaşam koçu Özge Soytok Bodur, hayat hikayesini paylaşarak salondakilere hem duygusal hem de ilham dolu anlar yaşattı. Bodur’un akademik kariyerinden yaşam koçluğuna uzanan yolculuğu, kadınların zorluklarla nasıl başa çıkabileceğini ve birbirlerini nasıl destekleyebileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

gazeteturk

—-Amerika’dan Belçika’ya: Akademik Kariyer ve Denklik Sorunları

Özge Soytok Bodur, konuşmasına Brüksel’de yaşadığını ve 13 yıl önce Amerika’dan Belçika’ya geldiğini belirterek başladı. Amerika’da akademik kariyerine devam ederken, Belçika’ya geldikten sonra denklik sorunları yaşadığını ve bu nedenle kariyerine devam edemediğini anlattı. Bodur, “Amerika’da öğrenmeyi ve öğretmeyi çok seviyordum. Ancak Belçika’da denklik sorunları nedeniyle akademik kariyerime devam edemedim. Bu benim için büyük bir hayal kırıklığı oldu” dedi.

—–Yeni Bir Yol: Psikolojik Danışmanlık ve Yaşam Koçluğu

Bu hayal kırıklığının ardından Bodur, yeni bir yol çizmeye karar verdi. Psikolojik danışmanlık ve enerji yaşam koçluğu eğitimleri alarak kendini geliştirdi. Ancak bu süreç de hiç kolay olmadı. Biyoloji alanında iş bulamadığı için diyetisyenlik okumaya karar veren Bodur, Fransızca bilmemesi nedeniyle eğitim hayatında büyük zorluklarla karşılaştı. Okulda mobbinge maruz kaldığını ve öğretim görevlilerinin engelleriyle karşılaştığını belirten Bodur, “Fransızca bilmediğim için okulda çok zorlandım. Akademik üstünlüğüm nedeniyle öğretim görevlileri tarafından engellendim ve 2 yıl kaybettim. Ancak pes etmedim. Kız çocuklarına ve kadınlara destek olmak istediğim için yılmadım” diye konuştu.

gazeteturk

—–Kadın Olmanın Zorlukları ve EGO’yu Bırakmanın Önemi

Özge Soytok Bodur, kadın olmanın zorluklarına değinirken, “Bu hayatta insan olmak zaten zor, kadın olmak ise daha da zor. Ancak kadınlar ışıl ışıl, çok değerli ve çok kıymetli varlıklar. Bazen bu ışık, başkalarına gölge olabiliyor. Bu, kadınların egosundan kaynaklanıyor” dedi. Bodur, kadınların birbirlerini desteklemesi ve ego yerine dayanışmayı ön plana çıkarması gerektiğini vurguladı.

—–“EGO’yu Bırakınca Kendimizi Bulduk”

gazeteturk

Bodur, konuşmasında ego’yu bırakmanın önemine dikkat çekerek, “Kadın olmak başlı başına zorken, bir de birbirimize gölge etmeyelim. EGO’yu bırakınca kendimizi bulduk. Kendimize değer vermeye başladığımızda, gerçekten bir araya gelip birlik olabiliyoruz. Tabii ki Allah’ın da izniyle, çünkü bazı şeyler bize nakit olarak geliyor. Eğer inanıyorsanız ve bilginiz varsa, her şey bir şekilde tamamlanıyor. O zaman bırakın biz ışıldayalım ve aydınlatalım” mesajını verdi.

—–Kadın Dayanışması ve Emekçi Kadınlar

Özge Soytok Bodur, konuşmasını kadın dayanışmasına vurgu yaparak tamamladı. “Emekçi kadınlar gününüz kutlu olsun” diyen Bodur, kadınların birbirlerini desteklemesi ve güçlü durması gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Salondaki kadınlara seslenen Bodur, “Kadınlar olarak birbirimize destek olmalıyız. Güçlü durmalıyız ve her zaman birbirimizin yanında olmalıyız” dedi.

gazeteturk

—–Kadınların Gücü ve Dayanışması Bir Kez Daha Vurgulandı

Özge Soytok Bodur’un hikayesi, kadınların zorluklarla nasıl başa çıkabileceğini ve birbirlerini nasıl destekleyebileceğini bir kez daha gösterdi. Akademik kariyerinden yaşam koçluğuna uzanan yolculuğu, salondakilere büyük bir ilham kaynağı oldu. Bodur’un azmi ve kararlılığı, kadınların gücünü ve dayanışmasını bir kez daha hatırlattı.

—-Programda, Kadınların Gücünü Kutladı

gazeteturk

“İlham Veren Kadınların Hikayeleri” etkinliği, Özge Soytok Bodur’un etkileyici konuşmasıyla devam etti. Kadınların gücünü, dayanışmasını ve azmini kutlayan program, salondakilere unutulmaz anlar yaşattı. Etkinlik, kadınların birbirlerine destek olması ve güçlü durması gerektiği mesajıyla konuşmasını tamamladı.

—-Dilek Çil’in Azim Dolu Hikayesi: Türk Halk Oyunlarında Bir Destan

Belçika’nın Lokeren kentinde düzenlenen “İlham Veren Kadınların Hikayeleri” etkinliğinde, Türk Halk Oyunları eğitmeni Dilek Çil, hayat hikayesini ve başarıya giden yolculuğunu anlatarak salondakilere ilham verdi. Çil’in azim, sabır ve kararlılık dolu hikayesi, kadınların her alanda başarıya ulaşabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

gazeteturk

—-18 Yıllık Öğretmenlik ve Türk Kültürüne Adanmış Bir Hayat

Dilek Çil, konuşmasına 18 yıllık dil öğretmenliği kariyerinden bahsederek başladı. Ancak onun asıl tutkusunun Türk Halk Oyunları olduğunu belirten Çil, “Öğretmenlik yaparken bir yandan da Türk kültürünü yaşatmak için halk oyunları eğitimi vermeye başladım. 15 yıl önce Belçika’da Türk kültürüne ait dernekler yok denecek kadar azdı. Ben de bir dernekle çalışmaya başladım ve Türk Halk Oyunları eğitimi vermeye başladım” dedi.

Ancak bu süreç hiç de kolay olmamış. Çil, çevresindeki bazı kişilerin halk oyunları eğitimi vermesine olumsuz baktığını belirterek, “Sen eğitimlisin, bunu yaparsın” gibi eleştiriler aldığını söyledi. Bu eleştiriler onu yıldırmak yerine daha da motive etmiş. Çil, “Araştırmalar yaptım, kitaplar okudum ve kendimi geliştirdim. Türk Halk Oyunları’nı öğrenmek ve öğretmek için büyük bir çaba sarf ettim” diye konuştu.

gazeteturk

—–Almanya’daki Yarışma ve Büyük Hayal Kırıklığı

Dilek Çil’in hikayesindeki dönüm noktalarından biri, Almanya’da katıldığı bir halk oyunları yarışması oldu. Çil, yarışmaya Diyarbakır yöresi oyunlarıyla katıldıklarını ancak sonuncu olduklarını anlattı. Yarışma sonrası yaşadığı hayal kırıklığını ve dernek başkanının ağır eleştirilerini paylaşan Çil, “Dernek başkanının sözleri beni çok üzdü. O gün ağladım ama pes etmedim. Asıl amacım yarışmada bir şeyler öğrenmek, eğitmenlerle tanışmak ve deneyim kazanmaktı. Bu hayal kırıklığı benim için bir dönüm noktası oldu” dedi.

—–“Dillere Destan” Adıyla Yeni Bir Başlangıç

Yarışmadan bir hafta sonra dernekten ayrılan Dilek Çil, kendi halk oyunları derneğini kurmaya karar verdi. Derneğine “Dillere Destan” adını veren Çil, bu ismi seçme nedenini şöyle açıkladı: “Brüksel’de bir destan yaşatmak istiyordum. Türk kültürünü ve halk oyunlarını burada yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak en büyük hayalimdi.”

Dernek, ilk başta sadece 2-3 kişiyle başladı ancak zamanla büyüdü ve 200 kişilik bir öğrenci kitlesine ulaştı. Çil, “Salonlara sığamaz hale geldik. Bu büyüme beni hem mutlu etti hem de daha fazla çalışmaya motive etti” diye konuştu.

gazeteturk

—–7 Yıllık Azim ve Birincilik

Dilek Çil, Almanya’daki yarışmada yaşadığı hayal kırıklığının ardından kendine bir söz verdi: “Tekrar o yarışmaya katılacak ve birincilikle dönecektim.” Bu sözün peşinden giden Çil, 7 yıl boyunca eğitimler aldı, workshop’lara katıldı ve uzmanlaştı. Sonunda, Artvin yöresi oyunlarıyla katıldığı yarışmada birincilik ödülünü kazandı.

Çil, bu başarıyı anlatırken gözleri parlıyordu: “7 yıl sonra o yarışmaya geri döndük ve birincilikle ayrıldık. Bu benim için büyük bir gururdu. Ertesi yıl bebeğim olduğu için katılamadık ama bir sonraki yıl yine birincilik kazandık. Bu yıl da 24 Mayıs’ta Trabzon yöresi oyunlarıyla yarışmaya katılacağız.”

—–“Her Kadının Arkasında Bir Destekçi Olmalı”

Dilek Çil, konuşmasını kadınlara seslenerek tamamladı: “Benim yaşadığım o olay, benim için bir dönüm noktası oldu. Kötü geçse bile sonunda hayırlı bir sonuç elde ettik. Bu yolculukta hiçbir zaman yalnız yürümedim. Eşim bana her zaman destek oldu. Gerçekten her kadının arkasında bir destekçi olması gerekir. Bu yaşanan olaylarda çoğu aile bu şekilde destek vermez. Tek başına olmuyor.”

Çil, salondaki kadınlara Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak, “Beni buraya davet ettiğiniz için teşekkür ederim. Kadınlar olarak birbirimizi desteklemeli ve güçlü durmalıyız. Hepinizin Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun” diyerek sözlerini tamamladı.

—–Kadınların Gücü ve Azmi Bir Kez Daha Gözler Önüne Serildi

Dilek Çil’in hikayesi, kadınların azim, sabır ve kararlılıkla her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğini bir kez daha gösterdi. Türk Halk Oyunları’nı Belçika’da yaşatmak için verdiği mücadele, salondakilere büyük bir ilham kaynağı oldu. Çil’in başarısı, kadınların gücünü ve dayanışmasını bir kez daha hatırlattı.

——Panelin ikinci bölümünde de ilham dolu hikayeler

İkinci bölümde ise dört başarılı kadın daha sahnedeydi. İlk olarak Cemile Tetik söz aldı. Kendini sürekli başkalarını mutlu etmeye adayan ve bu süreçte panik atak hastalığına yakalanan Tetik, kendi iç huzurunu bulmasının önemini şu sözlerle ifade etti:

“Bir kadın kendini mutlu ederse, etrafındaki herkesi mutlu edebilir. Hayatımız boyunca birçok rol üstleniyoruz ama kendimizi unutursak, mutsuz bir toplum yaratırız. Mutlu kadın, mutlu toplum demektir.”

gazeteturk

—-Cemile Tetik: “Kendini Keşfetmek Mutluluğun Anahtarıdır”

Panelin ilk konuşmacısı olan psikolog Cemile Tetik, çocukluğundan itibaren ailesini mutlu etmek için çabaladığını belirterek, “Çocukken uslu ve çalışkan bir kız olarak büyüdüm. Anne ve babamın isteği doğrultusunda psikolog olmaya karar verdim” dedi. Konuşmasında çocukluğunun ve yaşamının hepsi Brüksel’de geçtiğini, çocukluğumda anne ve babasını mutlu etmek isteyen bir kız çocuğu olduğunu, uslu ve çalışkan bir kız olduğunu, eğitiminde anne babasının isteği doğrultusunda psikolog olmaya karar vermiş, daha sonra evlenmiş. Bu kez hayatında bir değişiklik olmuş, anne ve babasının yerini eşi almış, onu mutlu etmek için çok çaba sarf etmiş, bu arada 2 çocuğu dünyaya gelmiş, biri kız, diğeri erkek. Sayın Tetik’in bu kez hayatındaki ilk öncelik çocukları olmuş. Onların yaşamı, onların yaşamları ve eğitimleri önceliği olmuş. Tetik, iki çocuk sahibi olduktan sonra panik atak geçirdiğini ve bu süreçte eşinin kendisine “Senin için ne yapabilirim?” sorusunu yönelttiğini anlattı. Bu sorunun kendisi için bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Tetik, “Yıllarca başkalarını mutlu etmeye çalışırken kendimi unutmuşum. Bu soruyla birlikte kendimi keşfetmeye başladım. Eğitimler aldım, hobiler edindim ve kitap okumaya başladım. Kendimi mutlu eden şeylere yöneldim” diye konuştu.

gazeteturk

Tetik, kadınlara seslenerek, “Hayatınızda birçok sorumluluk var. Anne, eş, gelin olabilirsiniz. Ancak tüm bu rolleri yerine getirirken kendinizi unutmayın. Kendinizi sevmeyi, kendi ihtiyaçlarınızı önemsemeyi ihmal etmeyin. Mutsuz bir kadın, mutsuz bir toplum demektir. Kendinizi mutlu ederseniz, etrafınızdakileri de mutlu edersiniz” mesajını verdi. Tetik, konuşmasını Gazze’deki kadınları anarak ve Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak tamamladı.

—–Gülsüm Yavaş: “Yasakları Aşarak Başarıya Ulaştım”

Panelin ikinci konuşmacısı olan huzurevi müdürü Gülsüm Yavaş, küçük yaşta Belçika’ya geldiğini ve ailesinin koyduğu yasaklara rağmen eğitimini tamamladığını anlattı. Gülsüm Yavaş, yasaklar ve baskılar içinde büyüyerek nasıl başarılı bir hemşire ve huzurevi müdürü olduğunu anlattı. Yavaş, “Ailem, okula gitmemi pek istemiyordu. Havuza girmem yasaktı, 18 yaşından sonra evlenmem bekleniyordu. Ancak ben inatçı bir karaktere sahiptim. Babam, evin yakınında bir okul seçersem okumama izin verdi. Hemşirelik okuluna başladım ve 4 yılın sonunda hemşire oldum” dedi.

gazeteturk

Yavaş, evlendikten sonra eşinin de benzer yasaklar koyduğunu ancak yılmadığını belirterek, “İnatçılığımla müdürlük bölümüne kaydoldum ve okulu bitirdim. Şu anda Brüksel ve Flaman bölgesinde iki huzurevinin müdürlüğünü yapıyorum” diye konuştu. Yavaş, son olarak, “Ben yıllarca başkalarını mutlu etmeye çalıştım, şimdi kendi mutluluğum için yaşıyorum” diyerek kadınların kendilerini ihmal etmemesi gerektiğini vurguladı. “Ancak son 3-5 yıldır kendim için yaşıyorum. Çocuklarıma bu süreçte bana destek oldukları için çok teşekkür ediyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

gazeteturk

—–Emine Tokail: “Hayallerimin Peşinden Koştum”

Sanatçı Emine Tokail, müzik tutkusuyla dolu bir hayat hikayesini paylaştı. Emine Tokail çocukluğundan beri müziğe duyduğu tutkusunu ve TRT ses yarışmasına katılma sürecini anlattı. Özellikle jüride, hayran olduğu sanatçı Adile Karatepe’yi gördüğünde yaşadığı duygusal anları paylaşırken gözyaşlarına hâkim olamadı.

Tokail, 2003 yılında gelin olarak Belçika’ya geldiğini ve kısa süre sonra eşinden ayrıldığını belirterek, “Müziğe olan ilgim 5 yaşında başladı. Ancak yaşadığım küçük Anadolu kasabasında kızların şarkıcı olması hoş karşılanmıyordu. Kanal 7’de izlediğim Adile Karatepe benim için bir rol model oldu. Onun gibi olmak istedim” dedi.

gazeteturk

Tokail, 2015 yılında TRT’nin düzenlediği ses yarışmasına katılmaya karar verdiğini ancak çevresinden tepkiler aldığını anlattı. “Çocuğuma bakmam gerekirken yarışmaya katılmamı doğru bulmadılar. Ancak kararımdan vazgeçmedim. Elemeleri kazandım ve yarışmaya katıldım. İlginçtir, jüri üyelerinden biri benim idolüm Adile Karatepe’ydi. Onun karşısında şarkı söylemek benim için büyük bir deneyimdi” diye konuştu.

gazeteturk

Tokail, yarışmadan sonra Rotterdam’da müzik eğitimi aldığını ve mastır yaptığını belirterek, “Şimdi kendi müzik okulumu açtım. Burada yaşayan çocuklara Türk halk ve sanat müziğini öğretiyorum. Hayallerimin peşinden koştum ve başardım” mesajını verdi.

gazeteturk

—–Zeynep Sezer: “Kadınların Işığı Her Yeri Aydınlatır”

Panelin son konuşmacısı olan yaşam koçu Zeynep Sezer, Belçika’ya 9 yaşında geldiğini ve yaşadığı zorlukları anlattı. Sezer, “Fransızca eğitim almak benim için zordu. Görücü usulüyle evlendim ve 19 yıl süren evliliğimden iki çocuğum oldu. Ancak sonrasında ayrıldım ve Türkiye’ye döndüm. Bir süre sonra çocuklarımla birlikte Belçika’ya geri geldim” dedi.

gazeteturk

Sezer, meditasyonla tanıştıktan sonra hayatının değiştiğini belirterek, “Meditasyon sayesinde kendimi yeniden keşfettim. Eğitimler aldım ve yaşam koçluğu yapmaya başladım. Şimdi danışanlarıma online eğitimler ve seanslar veriyorum”. Zeynep Sezer meditasyonun hayatını nasıl değiştirdiğini, bu alanda eğitim alarak yaşam koçluğu yapmaya başladığını anlatırken. “Bana yakılan ışığı şimdi başkalarına aktarmak istiyorum” diyerek, etkinliğin ana temasını en güzel şekilde özetledi.

gazeteturk

“Kadınların içindeki ışığı ortaya çıkarmak benim en büyük amacım” diye konuştu. Sezer, “Kadınların özgüveni ve yetenekleri ortaya çıktığında, her şey mümkün olur. Burada ufacık bir ışık yakabildiysem ne mutlu bana” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

—–Panelde sanat ve duygu dolu anlar yaşandı

Panelin ardından sanatçı Emine Tokail sahneye çıkarak Ramazan ayının manevi atmosferine uygun bir kaside seslendirdi. “Bülbül” kasidesiyle salonu derin bir sessizliğe boğarken, ardından gelen alkışlar sanatın insan ruhuna dokunan gücünü bir kez daha gösterdi.

gazeteturk

—–T.C. Anvers Başkonsolosu İsmail Sefa Yüceer’den Anlamlı Dünya Kadınlar Günü Mesajı

Belçika’nın Lokeren kentinde düzenlenen “İlham Veren Kadınların Hikayeleri” etkinliğinin kapanış konuşmasını yapan T.C. Anvers Başkonsolosu Büyükelçi İsmail Sefa Yüceer, Dünya Kadınlar Günü’nün önemine vurgu yaparak, kadınların toplumdaki yerine dair derin mesajlar verdi. UID Bölge Başkanı Derya Köycü’nün davetiyle kürsüye çıkan Yüceer, etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek sözlerine başladı.

gazeteturk

—–“Kadınlar İnsandır, Biz İnsanoğlu”

Yüceer, konuşmasına büyük ozan Neşet Ertaş’ın “Kadınlar insandır, biz insanoğlu” sözüyle başladı. Bu sözün kadınlara verilen değeri en güzel şekilde özetlediğini belirten Yüceer, “Neşet Ertaş gibi büyük ozanların deyişlerinde kadınların hayatın her alanında ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu görüyoruz. Bu, kültürümüzün zenginliğini ve kadına verdiği değeri gösteriyor” dedi.

—–Dünya Kadınlar Günü’nün Anlamı

Yüceer, Dünya Kadınlar Günü’nün önemine değinirken, yurt dışı görevleri sırasında edindiği deneyimleri paylaştı. “Kazakistan’da görev yaparken, 8 Mart sabahı saat 10-11 gibi tüm çiçekçilerde güllerin tükendiğine şahit oldum. Azerbaycan’da, Rusya’da ve diğer birçok ülkede de benzer manzaralar gördüm. Bu, kadınlara verilen ideolojik önemin bir göstergesiydi. Ancak bu kutlamalar, kadınların sosyal ve ekonomik hayatta hak ettikleri yeri tam olarak almalarını sağlıyor mu? Maalesef hayır” diye konuştu.

gazeteturk

—–Kadınların Mücadelesi ve Çilesi

Yüceer, kadınların dünyanın her yerinde zorluklarla mücadele ettiğini vurgulayarak, “Kazakistan’da gece sokak ortasında dövülen kadınlara şahit oldum. Ağır işlerde çalışan, erken yaşta evlenip boşandıktan sonra çocuklarının yükünü tek başına taşıyan kadınlar gördüm. İnşaat makinelerini, ağır iş makinelerini kullanan kadınların emeğine tanık oldum. Ancak benim aklıma ilk gelen, çocuğunu sırtına bağlayıp tarlalarda çalışan mevsimlik işçi kadınlar oldu. Onların çilesini asla unutamam” dedi.

—–“Karşı Evin Annesi” Şiiriyle Kadınların Çilesi

Yüceer, konuşmasının devamında 2019 yılında Romanya’da ödül alan bir Türk şairin “Karşı Evin Annesi” adlı şiirini paylaştı. Şiirde, kadınların yaşadığı zorluklar ve fedakarlıkların dokunaklı bir dille anlatıldığını belirten Yüceer, “Bu şiir, Türk kadınının çilesini ve mücadelesini en güzel şekilde anlatıyor. Kadınlar, hayatın her alanında büyük bir yük taşıyor. Onların bu emeği ve fedakarlığı asla göz ardı edilemez” diye konuştu.

gazeteturk

***Karşı Evin Annesi***

Sen iki ters bir düz kırgınlıklar örerken beş numara şişle

Yumuşacık kakaolu kekler yapardı karşı evin annesi.

İmrenirdim…

Mutfağındaki eksik malzemeden bihaber

Tepeleme dolu kızgınlıklar yüklerdim dişlerimin arasına…

Bilmezdim anne,

Karşı evin babasında bitermiş iş;

Bunu görmezdim.

Hep başın ağrırdı…

Başın, hep ağrırdı…

Sırf bu yüzden bile bazı zamanlar

Seni sevmezdim.

Küçüktüm anne,

Bilseydim evinde su faturası ödenmemiş

Çeşmeden akmayan suya

İsyan etmezdim.

Sen iki kere ikinin dört ettiğini ekmek hesabından bilirken

Mis kokulu çamaşırlar asardı karşı evin annesi

Özenirdim.

Ellerindeki çamaşır suyu kokusundan rahatsız,

Çocukça bir küskünlük eklerdim gecelerime.

Oysa ellerin ruhuma akarmış saçlarımdan,

Ömrümü tararmış titreyen parmakların

Bilmezdim anne.

Büyümek denen illet dayanıncaya dek kapıma,

Ellerinin ne muhteşem olduğunu bilmezdim

Küçüktüm anne

Yoksa

Gün aşırı patlayan sarı ampulü,

Mumla yamayacak yüce gönlünü,

Ezecek kadar ezilmezdim.

Sen çalı süpürgesiyle süpürürken dış kapının ağzını,

Taze boyalı saçlarını savurarak süzülürdü karşı evin annesi…

Ayağında yüksek topuklu bir isyan

Düşündüm de şimdi

Ne iğreti dururdu o topukların üstünde dursan!

Senin çatlamış ayakların vardı anne,

Hacı Şakir kokardın en beyazından.

İncecik bir yemeniyle gizlerdin,

Ölünce her bir teli yılan olacak sandığın sırma saçlarını.

Çok yeni anladım anne,

Ağaran her saç telinden üstüme düşen payımı…

Çocuktum anne,

Bir bisikletim olsa bütün mutluluklar benimdi.

Babam eve sarhoş gelmiş geç gelmiş,

Hepsi sabah sokağa çıktığımda biterdi.

Bilmezdim anne,

Karşı evden arta kalan çantalar dolusu giysi

Üstümüze cuk otururken

Ruhuna azap olur akarmış!

Bilmezdim benim annem gözünün yaşıyla her bayram

Arifesi

Vitrinlere bakarmış!

Sen ilkokul fişlerimi kardeşimle hecelerken

Telefonu keşfetmiş karşı evin annesi

Bilsen ne cahildin ne görgüsüzdün gözümde

Yak deseler yakacağım o dakika dünyayı,

Yık deseler

Ne şu eski divan kalacak,

Ne çiçekli perdeler…

Şimdiki aklımla ah bir sorsalar bana

Desem

O tertemiz günlerim,

Hani şimdi neredeler?

Ben ay sonunu nasıl getireceğim, diye

Hesaplar yaparken bir gün

Oğlum nefes nefese yararak ortalığı girdi içeri…

Yumuşacık kakaolu kekler yapmış dedi karşı evin annesi!

Çok geç anlıyor insan anne,

İlle de kendi annesi…

İlle de kendi annesi…

DENİZ İNAN

 

—–Kadınların Toplumdaki Rolü

Yüceer, kadınların toplumun temel taşı olduğunu vurgulayarak, “Kadınlar, ailenin ve toplumun temelidir. Onların güçlü olduğu bir toplum, her zaman daha ileri gider. Bu nedenle kadınların eğitim, iş ve sosyal hayatta hak ettikleri yeri almaları için hepimizin üzerine düşen görevler var” dedi.

—–Gelecekte Daha Geniş Katılımlı Etkinlikler

Yüceer, etkinliğin düzenlenmesinde büyük emeği olan UID Bölge Başkanı Derya Köycü’ye teşekkür ederek, “Önümüzdeki yıllarda bu tür etkinliklerin daha geniş kapsamlı ve katılımlı olmasını temenni ediyorum. Kadınların gücünü ve başarılarını kutlamak, onlara destek olmak için her zaman yanlarında olacağız” mesajını verdi.

gazeteturk

—–Teşekkür

Yüceer, konuşmasını Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak tamamladı. Etkinliğin sonunda, UID Bölge Başkanı Derya Köycü, programa katkı sunan herkese teşekkür ederek, kadınların toplumdaki rolünün ve öneminin bir kez daha altını çizdi.

—–Kadınların Gücü ve Dayanışması Vurgulandı

T.C. Anvers Başkonsolosu İsmail Sefa Yüceer’in konuşması, “İlham Veren Kadınların Hikayeleri” etkinliği, Belçika’da yaşayan kadınların başarı hikayeleriyle dolu bir gün olarak hafızalarda yerini aldı. kadınların toplumdaki rolünün ve mücadelesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı.

gazeteturk

Programın kapanış bölümünde, UID Bölge Başkanı Derya Köycü, Lokeren Sakarya Camii Dernek Başkanı Adem Mergen ve UID Belçika Bölge Başkanı Yusuf Taşpınar, kadınların toplumdaki rolüne ve önemine dair etkileyici mesajlar verdi.

gazeteturk

—–Lokeren Sakarya Camii Dernek Başkanı Adem Mergen: “Camiyi Tamamlamanın Gururunu Yaşıyoruz”

UID Bölge Başkanı Derya Köycü’nün davetiyle kürsüye çıkan Lokeren Sakarya Camii Dernek Başkanı Adem Mergen, camiyi tamamlamanın sevincini ve gururunu paylaştı. Mergen, “Bugün burada, Lokeren Sakarya Camii’ni tamamlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu cami, sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda toplumumuzun bir araya geldiği, dayanışma ve kardeşliğin pekiştirildiği bir merkezdir” dedi.

gazeteturk

Mergen, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla tüm kadınları kutlayarak, “Kadınlar, toplumumuzun temel taşıdır. Onların emeği, fedakarlığı ve gücü olmasa, bugünlere gelemezdik. Bu özel günde, tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum” ifadelerini kullandı.

Programa katılanların camiyi gezerek büyük beğeni topladığını belirten Mergen, “Misafirlerimiz camimizi gezdi ve çok beğendi. Bu güzel yapıyı toplumumuza kazandırdığımız için bana teşekkür ettiler. Ancak bu başarı, sadece benim değil, tüm cami cemaatimizin ve destekçilerimizin eseridir. Herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

gazeteturk

——UID Belçika Bölge Başkanı Yusuf Taşpınar: “Kadınların Gücü, Toplumun Gücüdür”

Programın son konuşmacısı olarak kürsüye davet edilen UID Belçika Bölge Başkanı Yusuf Taşpınar, kadınların toplumdaki rolüne ve UID’nin bu alandaki çalışmalarına değindi. Taşpınar, konuşmasına programa katkı sunan herkese teşekkür ederek başladı. Özellikle UID Bölge Başkanı Derya Köycü ve Lokeren Sakarya Camii Dernek Başkanı Adem Mergen’e etkinliğin düzenlenmesindeki katkılarından dolayı şükranlarını iletti.

gazeteturk

Taşpınar, köyde büyüdüğünü ve annesinin desteğiyle üniversiteye gittiğini anlatarak, “Her başarılı erkeğin arkasında güçlü bir kadın vardır. Bu, asla inkâr edilemez bir gerçektir. Annem, benim hayatımda her zaman en büyük destekçim oldu. Onun sayesinde bugünlere geldim” dedi.

—–“Kadınların Önemi Tüm Dünyada Anlaşılmalı”

Taşpınar, kadınların tüm uluslarda ön planda olması için çalıştıklarını belirterek, “UID olarak uluslararası platformlarda 57 ülkede kadınlar, gençler ve toplumun her kesimi için ortak projeler yürütüyoruz. Kadınların eğitim, iş ve sosyal hayatta hak ettikleri yeri almaları için elimizden geleni yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

gazeteturk

Eğitimin önemine de değinen Taşpınar, “Yaşadığımız ülkede eğitim, geleceğimiz için büyük önem taşıyor. Güçlü bireyler yetiştirmek istiyorsak, öncelikle kadınlarımızın eğitimine önem vermeliyiz. Çünkü her güçlü erkeğin arkasında güçlü bir kadın vardır” dedi.

—–“Kadınların Ötelenmesine Karşı Hep Birlikte Mücadele Etmeliyiz”

gazeteturk

Taşpınar, İslam coğrafyasının birçok yerinde kadınların ötelendiğine dikkat çekerek, “Maalesef bazı toplumlarda kadınlar hak ettikleri değeri göremiyor. Bizler, UID olarak bu durumu değiştirmek için çabalıyoruz. Kadınların ön planda olduğu, eşit haklara sahip olduğu bir dünya için hep birlikte mücadele etmeliyiz” mesajını verdi.

Konuşmasını tamamlamadan önce programa katkı sunan herkese teşekkür eden Taşpınar, “Bu program, kadınların gücünü ve dayanışmasını bir kez daha gösterdi. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Sağ olun, var olun” diyerek sözlerini noktaladı.

—–Program, Kadınların Gücünü Bir Kez Daha Hatırlattı

Lokeren Sakarya Camii’nde düzenlenen etkinlik, kadınların toplumdaki rolünün ve öneminin bir kez daha vurgulandığı anlamlı bir gün olarak hafızalarda yerini aldı. UID Bölge Başkanı Derya Köycü, Lokeren Sakarya Camii Dernek Başkanı Adem Mergen ve UID Belçika Bölge Başkanı Yusuf Taşpınar’ın konuşmaları, kadınların gücünü ve dayanışmasını ön plana çıkardı.

gazeteturk

Etkinlik, kadınların gücünü, dayanışmasını ve başarılarını kutlayan anlamlı bir gün olarak hafızalarda yerini aldı.

—–AŞAĞIDAKİ LİNK-İ TIKLAYIP TÜM FOTOĞRAFLARA BAKABİLİRSİNİZ…

https://www.facebook.com/photo/?fbid=641124178523789&set=pcb.641127615190112

—–PROGRAMA KATILAN ARASINDA KİMLER VARDI…

Anvers Başkonsolosu Büyükelçi İsmail Sefa Yüceer, Brüksel Eğitim Müşaviri Hümeyra Altuntaş Kıran, Gümrük Müşaviri Esengül Şirin Ateşağaoğlu, Brüksel Büyükelçiliği Basın ve İletişim Müşaviri Şeyda Bilen, UID Belçika Bölge Başkanı Yusuf Taşpınar, UID Kadın Kolları Başkanı Derya Köycü, Lokeren Sakarya Cami Başkanı Adem Mergen, Lokeren Sakarya Cami Başkan Yardımcısı Osman Kaya, Lokeren Sakarya Cami Kadın Kolları Başkanı Sebahat Kaya, Diyetisyen Özge Soytok Bodur, Halk Oyunları Eğitmeni Dilek Çil, Şair Nerkiz Şahin, Psikolog ve Aile Terapisti Cemile Tetik, Maarif Vakfı Belçika Temsilcisi Büşra Kökçü Doğan, Büyük Türkçe Projesi Koordinatörü Muammer Eroğlu, Gent Turkish Lady Dernek Başkanı Ayfer Kuru, Eğitmen Sevda Demir, Huzurevi Müdürü Gülsüm Yavaş ve Yaşam Koçu Zeynep Sezer…

gazeteturk

Daha sonra tüm katılanlara birer gül çiçek takdim edildi ve hatıra fotoğrafları çekildikten sonra Dünya Kadınlar Günü etkinliği programı sona erdi…

Programa katılanlar akşam Lokeren Sakarya Camii adına verilen İftar yemeğine katıldılar. Lokeren Sakarya Camii din görevlisi İsmail Taşkan’ın okuduğu ezan ve duaların ardından misafirler cemaatle, birlikte oruçlarını açtı ve birlikte yemekler yenildi. İftarın manevi atmosferi, katılımcılar arasında dayanışma ve kardeşlik duygularını daha da pekiştirdi…

gazeteturk

Facebook Yorumları
Yorumlar

  1. Zeynep Sezer dedi ki:

    Çok başarılı bir etkinlikti muhteşem bir yazı olmuş yüreğinize ve kaleminize sağlık teşekkür ediyorum