Belçika Diyanet Vakfı ve BIF (Belçika İslam Federasyonu) İslam Temsil Kurulu’nun Resmi Tanınırlığının İptal Edilmesini Eleştirdi…
Belçika Diyanet Vakfı ve BIF (Belçika İslam Federasyonu) İslam Temsil Kurulu’nun Resmi Tanınırlığının İptal Edilmesini Eleştirdi…
Belçika Diyanet Vakfı, Adalet Bakanı Vincent van Quickenborne’un müdahalesiyle Belçika İslam Temsil Kurulu’nun resmi tanınırlığının iptal edilmesini eleştirerek, İslam inancının tehdit altında olduğunu bildirdi. Vakıf, Müslüman toplumun bu müdahaleleri kabul etmeyeceğini ve yasal mercilere başvuracağını açıkladı. Belçika İslam Temsil Kurulu, 1996’dan bu yana Belçika devleti ile Müslüman cemaati arasında resmi bir temas noktası görevi üstleniyordu. Adalet Bakanı van Quickenborne, Kurulun amatör olduğu, yeterince şeffaf olmadığı, başka ülkelerin tesirinde olduğu yönünde suçlamalar yönelterek, Kurulun daha kapsayıcı, çoğulcu, temsil yeteneğine sahip ve şeffaf olması taleplerinde bulunmuştu. Kurulun resmi tanınırlığı tesis eden kararname, Eylül 2022’de kaldırılmıştı.
Belçika Diyanet Vakfı, ülkede Müslümanların temsilcisi konumundaki Belçika İslam Temsil Kurulu’nun resmi tanınırlığını iptal eden Adalet Bakanı Vincent van Quickenborne’un müdahalesini eleştirerek, “İslam inancının, mükerrer bir tehdit altında” olduğunu bildirdi. Vakıftan yapılan yazılı açıklamada, van Quickenborne’un, 11 Haziran’da kendi girişimiyle kar amacı gütmeyen yeni bir kuruluş oluşturduğuna, bu yapıyı Müslümanların yeni temsilcisi olarak tanımaya hazırlandığına değinildi.
“Bu dernek, Belçika Müslümanları nezdinde ne temsili ne de meşrudur. 70 camiden oluşan ağıyla Belçika Diyaneti, Belçika Müslümanlarının teşkilatına ve temsiline yönelik bu müdahaleyi kınıyor” denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Hukukun üstünlüğünün siyaset tarafından mükerrer müdahalelerle tamamen ihlal edildiğini bir kez daha büyük bir üzüntüyle not ediyoruz. Bu, anayasal haklarımız ve demokrasimiz için gerçek bir tehlikedir. Tüm sorumlu siyasetçileri, ulusal ve uluslararası insan hakları kurumlarını bu adaletsizliğe karşı seslerini yükseltmeye davet ediyoruz. Din özgürlüğü, hem anayasada hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yer alan ve her kamu otoritesinin saygı göstermesi gereken temel bir haktır.” Açıklamada ayrıca Müslüman toplumun bu müdahalelerini kabul etmeyeceği ve yasal mercilere başvuracağı kaydedildi.
Süreç Belçika İslam Temsil Kurulu, 1996’dan bu yana camilerin tanınması için başvuruda bulunma, İslami din eğitimini organize etme, imam atama, yetiştirme ve halka açık mezarlıklarda Müslümanlar için yer tesis etme gibi sorumluluklarıyla Belçika devleti ile Müslüman cemaati arasında resmi bir temas noktası görevini üstleniyor.
Kurulun yapısı ve faaliyetleri, Adalet Bakanı van Quickenborne tarafından, göreve geldiği 2020 yılından itibaren mercek altına alındı.
Kurula, amatör olduğu, yeterince şeffaf olmadığı, başka ülkelerin tesirinde olduğu yönünde suçlamalar yönelten Bakan van Quickenborne, Kurulun daha kapsayıcı, çoğulcu, temsil yeteneğine sahip ve şeffaf olması taleplerinde bulundu. Kurul, akabinde yapısal değişikliklere gitse de van Quickenborne bunları yeterli bulmadı.
İstifaya zorlanan başkan yardımcısı tarafından açılan dava üzerine, Kurulun içişlerine karışması nedeniyle haksız bulunan van Quickenborne, bunun üzerine resmi tanınırlığı tesis eden kararnameyi Eylül 2022’de kaldırmıştı. Bakan, Ekim 2022’de de Kurulu bir yıllığına tanıdığını ifade eden bir kararname çıkarmıştı. Belçika İslam Temsil Kurulu, bunun üzerine halen devam eden hukuki süreci başlatmıştı.
Belçika İslam Temsil Kurulu Başkanı Mehmet Üstün, ocak ayında AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bakan van Quickenborne’un ödeneklerini de kesmesi üzerine ekonomik sıkıntıya düştüklerini, dinler arası diyalog platformundan dışlandıklarını, bu tutumun altında yatan gerekçelerin, ülkedeki Müslümanların hayatına da yansıdığını ve çok sayıda ayrımcı muameleye maruz kaldıklarını söylemişti.
Üstün, van Quickenborne’un, ikame bir dernek kurdurduğunu ve bunun ülkedeki bir milyona yakın Müslüman’ın iradesinin hiçe sayılması anlamına geldiğini bildirmişti.
———–BIF (Belçika İslam Federasyonu) Adalet Bakanı Vincent Van Quickenborne’uyu Eleştirdi…
Ayrıca BIF (Belçika İslam Federasyonu) Adalet Bakanı Vincent Van Quickenborne’uyu eleştirdi ve 3 dilde yayınladı. Açıklamalar şu şekilde;
“Adalet Bakanı Vincent Van Quickenborne’un İslam dinine ilişkin attığı adımlar ve girişimler Anayasa’ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırıdır. Devleti temsil eden bir kimsenin bu hükümlere aykırı hareket etmesi kabul edilemez. Her yurttaş yasa önünde eşittir ve Bakan Van Quickenborne bu ilkeye saygı gösterilmesini sağlamak zorundadır. Bu görev hepimize düşüyor. Özellikle de siyasi duruşlarında örnek olması gereken Adalet Bakanı’na. Ancak Bakan Van Quickenborne göreve geldiği ilk andan itibaren EMB’yi hedef almayı tercih etti. Ne yazık ki kurumu hor görüyor ve önemsemiyor. Müslüman toplumun yetkililerine karşı saygısızca davranmaya devam ediyor.
Bakan Van Quickenborne, Belçika’daki Müslüman toplumla önceden istişare etmeden birtakım girişimlerde bulundu, temsil gücü ve meşruiyeti olmayan insanlarla yeni bir kurum oluşturmaya karar verdi. Bugüne kadar, Belçika’daki Müslüman otorite önceki tüm bakanlarla iş birliği göstermiştir. Bakan Van Quickenborne’un bu uygunsuz davranışı, Belçika’da İslam’ın kurumsallaşmasına yardımcı olan bu düzene zarar vermeyecektir.
Bakan Van Quickenborne’un açıklamaları bizleri hedef alıyor ve din işlerimize müdahaleye kapı aralıyor. Bugün ibadet özgürlüğümüz tehlikede. Yalnızca EMB’nin akıbeti değil; bu siyasi tutum devam ederse ileride din işleriyle ilgili diğer konular da tehlikeye girebilir. Üstelik bu durum sadece Müslümanların din işlerini değil; aynı zamanda diğer inançların yapılarını da etkileyebilir.
Devletin tarafsızlığı ve kuvvetler ayrılığı ilkesi Adalet Bakanı tarafından bu kadar çiğnenirken sessiz kalamayız. 30 camimiz ve 40 yıllık uzmanlığımızla Belçika İslam Federasyonu olarak bakandan müdahale politikasına son vermesini rica ediyoruz. İnsan hakları savunucularını ve dini grup temsilcilerini buna karşı çıkmaya çağırıyoruz.
Yasaların öngördüğü her türlü yasal başvuruya ilişkin tüm haklarımızı saklı tutarız.”