KU Leuven 2 Türk Kökenliyi Fahri Madalya İle Ödüllendirdi…

KU Leuven fahri madalyasının amacı, gelecek yıl 2025’te KU Leuven üniversitesi 600’üncü yılını kutlayacak olması nedeniyle, akademik veya sosyal açıdan öne çıkan ve fakülteler ile üniversiteler arasında ilişkilerin kurulmasına önemli katkılarda bulunan dış meslektaşların resmi olarak tanınmasını sağlamak. Bu bağlamda “Göçün 60. Yılı” nedeniyle 2 Türk kökenliye fahri madalya verilmesini kararlaştırdı. Ödül töreninde bu madalyaları takdim edecekler…

—–“Göçün 60. Yılı” nedeniyle KU Leuven’den Fahri Madalya

2024 yılı, Belçika’da Türk ve Fas göçünün 60. yılı ve İslam dininin tanınmasının 50. yılı anma yılı olarak kutlanıyor. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Kuzey Afrika ve Türkiye’den gelen göç dalgaları günümüz Belçika için önemli bir gelişmeydi. On binlerce erkek ve kadın bireysel veya gruplar halinde Belçika’ya göç etti ve topluma aktif olarak katkıda bulundu. Bu arada, Fas ve Türk kökenli, İslami kökene sahip Belçikalılar da toplumumuzun her katmanına katılarak yaşamaya başladı.

Bu süreçte bazıları biraz daha fazlasını ifade etti. Bunlar Fas, Türk ve İslam topluluklarının kurtuluşunda önemli bir rol oynamış ve daha geniş Belçika toplumu arasında köprü kurmuş olan insanlardır. KU Leuven Sosyal Bilimler Fakültesi ve KADOC, bu anma yılı kapsamında bu kişilerden bazılarına KU Leuven onur madalyası takdim ederek onları onurlandırmak istiyor…

—–KU Leuven onur madalyasına hak kazanan kişileri açıkladılar;

***Selamet Belkıran (Türk kökenli)
***Muhammed Çakkar (Fas kökenli)
***Ayşe İşçi (Türk kökenli)
***Najat Saadoune (Fas kökenli)

—–Selamet Belkıran (Türk kökenli) kimdir?

KU Leuven Selamet Belkıran’ın tanıtımını şöyle yaptı; eski Türk Dernekler Birliği (UTV) olan Bindus’un direktörüdür. Bu şemsiye örgüt, toplumdaki bir dizi olaydan sonra 1993 yılında Anvers’te kuruldu. Daha sonra on üç Türk derneği, Türk toplumunun çıkarlarını desteklemek ve onları yetkililere karşı temsil etmek için güçlerini birleştirmeye karar verdi. UTV, oldukça heterojen bir yapıyla hızla büyüyerek hükümet için önemli bir birlik ve merkezi tartışma ortağı haline geldi.

UTV, 1995 yılında Flaman Topluluğu Bakanlığı tarafından zaten bir Federasyon olarak tanınmıştır. Birlik, 2001 yılından itibaren iş arayan göçmenlerin çalışma sürecine katılım oranını artırmak için her türlü çabayı gösterdi. Bu, göç geçmişi olan insanları işgücü piyasasına yönlendirmek amacıyla yenilikçi bir girişim başlattığı “İşe Erişim (Toeleiding naar Werk)” projesi aracılığıyla gerçekleşti.

2006 yılında UTV, Willemsfonds ile yapısal bir işbirliği geliştirdi. Bu, “Beraber” adı altında çok sayıda kültürlerarası etkinliğin ortaya çıkmasına neden oldu . Bu işbirliği, organizasyonu çeşitlilik açısından zenginleştirdi ve ortaklıkların insanları birbirine bağlamak için çok önemli bir faktör olduğunu kanıtladı. Yıllar boyunca UTV (şimdi Bindus) üç Flaman ilinde düzinelerce proje üzerinde çalıştı: Anvers, Limburg ve Flaman Brabant. 2007 yılında başarılı bir Brüksel ofisi de eklendi. Bindus bugün, yaklaşık 30’u Türk kökenli olmayan yaklaşık 130 üye derneği bir araya getiren Flaman sosyo-kültürel toplumunda önemli bir referanstır.

Ayrıca Anvers’te Ramazan ayı boyunca düzenlenen ve on binden fazla ziyaretçinin katıldığı “Ayların Sultanı (Sultan der Maanden)” festivalini düzenlemesiyle de tanınıyor .

Selamet Belkıran, Bindus’un direktörlüğü ve onlarca yıllık kararlılığıyla olduğu kadar köprü kurucu rolüyle de tanınıyor. Kutuplaşma zamanlarında ve ideolojik çatışmaların topluluklar içinde ve arasında işbirliklerini doruğa çıkardığı zamanlarda, Bindus ve Belkıran’ın liderliği bağlantı kurmayı, diyalog için bir forum sağlamayı ve normalde nadiren tartışmaya girecek aktörleri bir araya getirmeyi başarıyor.” diye, KU Leuven kendisini tanıttı…

——Ayşe İşçi (Türk kökenli) kimdir?

KU Leuven Ayşe İşçi’nin tanıtımını şöyle yaptı; Son 50 yıldır din, köken, cinsiyet veya siyasi inançlarına bakılmaksızın Belçika toplumundaki azınlıklar için sürekli kampanyalar yürütüyor. Özellikle eğitim, göçmen oy hakları ve kadın hakları alanlarında eşit haklar, özgürleşme ve katılım mücadelesine büyük katkılarda bulunmuştur.

Ayşe İşçi, 1970’li yılların başlarında eğitimde çokdilliliği benimsemiş ve göçmen kökenli çocukların ana dilinin katma değerini savunmuştu. Bu o zamanlar yenilikçi bir fikirdi.

Sara Gielen ile birlikte “Çok Dillilik: Bir Varlık! (Meertaligheid: een troef!)” kitabını yazdı . bu konuyla ilgili. Ayşe İşçi sadece eğitim konusunda kendine hakim değildi. Aynı zamanda göçmen haklarının ve kadınların güçlendirilmesinin savunucusuydu. 1980’lerde göçmen oy hakkı mücadelesinin ön saflarında yer aldı ve göçmen kökenli kadınların hakları için kampanya yürüttü.

Örneğin Türk kadınlarına okuma yazma kursları da verdi ve bu haklar için yapılan gösterilerde barikatlarda yer aldı. Ayşe İşçi ayrıca, yalnızca Gent’teki Türk topluluklarını değil, daha sonra Belçika ve Avrupa’daki diğer göçmen gruplarını da destekleyen bir öz örgüt olan Demokratik Halk Kültür Derneği’nin (DHKD) – Demokratik Halklar ve Kültür Derneği’nin kurucu ortağı oldu.

DHKD, 1991 yılında Gent Şehri tarafından, yeni gelenlerin entegrasyon süreçlerinde rehberlik ve destek için başvurabilecekleri Yerel Entegrasyon Merkezi olarak tanındı.

Ayşe Işçi, uzun kariyeri boyunca her zaman mütevazı ama kararlı davrandı. Çeşitli topluluklar ile daha geniş Belçika toplumu arasında bir köprü kurucudur.

Eşitliğe, yetkiye ve dilin gücüne olan bağlılığı sayısız insanın hayatında kalıcı değişiklikler yarattı.” diyerek KU Lueven Ayşe İşçi’yi böyle tanımladı ve onur madalyası ile ödüllendirdi…

KU Leuven onur madalyası ödül töreni; 7 kasım 2024 perşembe günü saat: 19.00’da, Aula Max Weber Campus Parkstraat’ta yapılacak…

Gazete Türk Olarak, KU Leuven tarafından “Göçün 60. Yılı” nedeniyle fahri madalyası ödülüne layık görülen Selamet Belkıran ve Ayşe İşçi’yi Türk toplumuna yaptıkları çalışmalar nedeniyle kutluyoruz. Başarılı çalışmalarını takdir ediyoruz…