İnancı Hayatın İçerisinde Yaşamalıyız…
İnancı Hayatın İçerisinde Yaşamalıyız…
İnsanları insan yapan inançtır her inançta dualar ve ibadetler vardır. Günlük hayatımızda yemeye içmeye ihtiyaç olduğu gibi manevi yönden inancada ihtiyacımız vardır ? çünkü manevi yönden içi ve dış huzurun sağlanması dengede tutulması insanlığa iyi hizmet edilmesi her yaratılan mahlukata saygı gösterilmesi doğru dürüst olunması en büyrük erdemlik olsa gerek! inançlar hayat uygulanırken sabır ve şükürün önemi çok büyük nankörlükten uzak durulması her çeşit nimetlerin çoğalmasına sebep vesiledir .Bazı insanların kullandığı yanlış ifadeler arasında ben dinsizim ateizim kim ne söylerse söylesin hangi inanca sahip olursa olsun veya inanç sistemine inanmadan kaçarsa kaçsın tek cevabı vardır inanç adına sorumluluktan kaçtığı için dinsizliğin arkasına sığınarak dünyanın yaratılış gayesi imtihan cinlerin ve insanların yaratılış gayesi Allaha karşı kulluk ve ibadettir.
( Ayet :Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. Zaiyat 56). her canlı doğdu ölecek kimse bunu inkar edemez etsede gerçek bu her canlı doğuyor yaşıyor günü geldigi zaman ölüyor.
İnsanlık Dünya genelinde inançtan uzaklaştıkça maddi manevi değer kaybediyor insanlığı değerli kılan inançlardır yaşanılan dinlerdir!
(Ayet : Şüphesiz ki Allah katında din İslam’dır.Aliimran 19)
belkim insanlar belli bir seviyede maddi zenginliğe ulaştı fakat iç ve dış huzurunu kaybetti inandığı inancını dinini dininin gerektirdiği dua ve ibadetleri hafife alır önemsemez hale geldi insanlar kendilerine sorsa acaba ben nerde yanlış yaptım dese ne dersiniz cevaben insanlık her yerde yanlış yaptı !!!
Kimsenin kimseye saygısı sevgisi tahammülü sabrı kalmadı herkes kendini birşey zanneder zavallı mahlukat durumuna geldi
Ey insan oğlu silkin kendine gel senin dünyada görevlerin var Allaha inanmak yaratıcıyı tanımak kulluk etmek inanca dua ibadetleri takip etmek saygı sevgi sorumluluk içerisinde seviyeni koruyarak ahlaki kurallara uyarak yaşamaktır? insanları ayakta tutan inançlar değer kazandıran dua ve ibadetler
( Ayet :De ki: “Duanız olmasaydı, Rabbim size neden değer versin ki!” (kâfirlere de ki): “Siz ise elbette (gerçeği)yalanladınız. Onun için ileride (bu günah size) yapışacaktır!” Furkan 77)
İnsanlar arasında gereksiz çekişmeler düşmanlık oluşması saygı sevginin hiçe sayılması birlik beraberliğin zedelenmesi sabır ve şükrün kale alınmaması dini kuralların yapılmaması insanlık dengesini huzurunu kaçırmaktadır .Kuran-ı kerim hatırlatıyor
Ayet :Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.Aliimran 103
İslam, tevhid ve vahdet dinidir. Birlik ve beraberlik dinidir. Yardımlaşma ve dayanışma dinidir. Dinimiz, yaşadığımız toplumun bütün fertleriyle iyilik ve adalet esasına dayalı ilişkiler kurmamızı, sevgi ve saygı içinde kardeşçe yaşamamızı emretmiştir. Birbirimize sırt dönmeyi, ilgi ve alakayı kesmeyi, kardeşlik bağlarını koparmayı, her türlü olumsuz söz ve davranışta bulunmayı da yasaklamıştır.
Bir toplumda, milli birlik ve beraberliğin sağlanması için o toplumda yaşayan herkese bir takım görevler düşmektedir. Bu görevlerin başında, fertlerin kendi çıkarlarını bir yana bırakıp, milletinin çıkarlarını ön plana alarak bunların gerçekleşmesi için çalışması gelir. Herkes kendi görevini eksiksiz yaptığı, yaşadığı toplumu için istenilen fedakârlığı gösterdiği sürece o toplumda ilerleme, yükselme, huzur, sükûn ve güven vardır.Toplumu birleştiren, barış ve güven ortamını sağlayan tek yol, milli ve manevi birlik anlayışı içinde yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamaktır.
Hadis : “Birbirinizle ilgi ve alakayı kesmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, birbirinize kin beslemeyin, birbirinize haset etmeyin. Ey Allah’ın kulları! Kardeşler olun.”Tirmizî, Birr ve Sıla, 24.
kıymetli dostlar hayat devam ederken hayati kazanmak inançla olmaktadır kendi nefsimizi değil nesli düşünürsek millet ve toplum olarak başarıya ulaşırız her iş her zaman çözüme ulaşır !Hadis :“Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz.” (Buhârî, Îmân 7;